İngiltere’deki Sussex Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen dört günlük çalışma haftasına ilişkin yapılan ilk tıbbi denemede, Thrive adlı teknoloji şirketinde çalışanlar MRI taramaları, kan testleri, uyku takibi ve haftalık anketler gibi testlere tabi tutuldu. Temmuz ile Ekim ayları arasında yürütülen denemede haftada bir gün daha az çalışmanın çalışanların refahını ve üretkenliğini önemli ölçüde artırdığı belirlendi.
Sussex Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Charlotte Rae, araştırmayla ilgili olarak, “Bu çalışmadan elde edilen bulgular, stres seviyelerinin azalmasından uyku kalitesinin artmasına kadar hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde önemli iyileşmelerin olduğunu gösteriyor. Bu faktörler, yaşamı uzatma potansiyeline sahip, uzun vadeli sağlık sonuçlarını etkileyen önemli unsurlardır.” şeklinde konuştu.
Buna rağmen, Thrive, deneme sürecinde işlerinin olumsuz etkilenmesi sebebiyle dört günlük tam zamanlı çalışma haftasını benimsemeyeceğini açıkladı.
Yapılan çalışma, politikanın özellikle müşteri hizmetleri sağlama konusunda bazı sorunlar yarattığını ortaya koydu ve beş günlük bir iş haftasının müşteriler için “temel” olduğunu gösterdi.
Thrive CEO’su Cassie Gasson ise, çalışanlar üzerindeki etkinin “olağanüstü” olduğunu ancak şirketin bütünsel olarak müşterilerinden farklı bir programda çalışmanın zor olduğunu belirtti.
Gasson, “Yüzlerce kuruluşa hizmet sunan bir şirket olarak, müşterilerimiz için beş günlük çalışma haftasının ne kadar önemli olduğunu vurguladık. Tam zamanlı olarak bu uygulamayı çok isterdik, ancak deneyimlerimiz dört günlük çalışma haftasının başarısının Birleşik Krallık iş dünyasında yaygın kültürel değişime bağlı olacağını gösterdi.” dedi.
115 çalışanı olan Thrive, yalnızca “mevsimlik bazda” dört günlük bir çalışma haftasını tam zamanlı çalışma yerine uygulayacağını duyurdu.
Araştırmacılar, dört günlük çalışma haftasının çalışanların refahında önemli iyileşmelere yol açtığını, katılımcıların iş-yaşam dengesinde, uyku kalitesinde ve stres seviyelerinde önemli bir iyileşme olduğunu belirledi.
Katılımcılar, duygusal tükenme ve tükenme oranında yüzde 14,7, algılanan streste yüzde 8,6, kaygı semptomlarında yüzde 5, uyku sorunlarında ise yüzde 20 azalma yaşadıklarını bildirdi.
Çalışanlar daha az saat çalışmalarına rağmen görevlerini tutarlı bir şekilde yerine getirerek hedef başarısında yüzde 19,4 artış gösterdi. Ayrıca, çalışanlar arasında öz güvenin arttığı gözlemlendi.
Gasson, hükümeti dört günlük çalışma haftasını daha yaygın hale getirecek politikaları değerlendirmeye çağırarak, “Bu politikalar, iş verimini artırma, refahı yükseltme ve genel olarak ülkeyi daha mutlu ve sağlıklı hale getirme potansiyeli taşıyor. İngiltere, dört günlük çalışma haftasına liderlik ederek ve öncülük yaparak bu alanda önemli adımlar atabilir.” şeklinde konuştu.
patronlardunyasi.com